27 Şubat 2015 Cuma

Stres Kilo Aldırır Mı?

Sponsorlu Bağlantılar:

Stres Kilo Aldırır Mı?

Hareketsiz bir yaşam sürmek, düzensiz ve fast-food dediğimiz ayak üstü beslenme nedeniyle obezite sorunu gün geçtikçe artmaktadır. Obezite problemi­ni yaşayanların sayısı da gün­den  güne artar­. Peki, çağın rahatsızlıkların­dan birisi olarak kabul edilen  obezitenin arkasın­da yatan sebep­ler yalnız­ca yemek alışkanlıkları ile mi ilgili?

Aşırı kilo alımı sağlıksız beslenme, gerekli egzersizlerin yapılmaması, düzensiz yemek yeme alışkanlıkları ile doğru bağlantılı olsa bile bunun arkasın­da yatan bir neden  daha var ki o da psikolojik­. İdeal ve sağlıklı bir kiloya inmede kişi­nin kendisi­ni doğru algılaması, aşırı yiyecek tüketiminde nelerin kendisi­ni tetiklediği­ni anlama­sı büyük ehemmiyet taşıyor­. İşte bu noktada psikolojik destek kilolarla savaşınızda size büyük artılar kazandırıyor­. Kilo yönetiminde kişiye yardımcı olan psikolojik yardımı Liv HOSPITAL’dan Klinik Psikolog Beril Yardımcı anlattı­.

Son süreçte kilo alma oranı­nın artmış olduğu söylenebilir mi?
Fazla kilo ve obezite sorununa dair son 50 sene içerisinde bütün dünyada ciddi bir art­ma olduğu gözleniyor­. Türkiye’de bilhassa son 20 sene içerisinde bu sayı daha da arttı ve Türkiye obezitenin yaygın olduğu ülkeler listesinde ilk 20 ülke arasın­da yer alıyor­. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı büyük ölçekli yaygınlık çalışmalarına göre, yetişkin kadınların obezite oranı yüzde 30 ile 44, erkeklerin ise yüzde 13 ila 25 arasın­da seyretmekte olduğu izlemleniyor­. Oranlar; cinsiyet, yaş, yaşanılmakta olan alana göre de farklılık gösterebiliyor­. Bu kronik hastalığın çocukluk dö­neminde da yaygınlaşıyor­. Tüm Türkiye geneli­ni kapsayan net bir yüzde verilmemekle beraber oranlar bölgelere ve yaş gruplarına göre yüzde 2 ile 18 arasın­da değişebiliyor­.

Kilo sorununa çözüm olarak diyet, ilaçla tedavi, cerrahi müdahale gibi çözümler düşünülüyor­. Psikolojik destek bu çözümler arasın­da nasıl yer alıyor?
Hekim, kişi­nin beden  parça indeksine, sağlık haline ve gereksinimlerine göre uygun tedaviyi seçer­. Durumu bütüncül bakış açısına göre hem fiziksel hem de psikolojik boyut­ta ele alıp tedavi­nin etkinliği­ni fazlalaştırır­­. Lakin biliyoruz ki, hangi tedavi oluyor ise olsun kişi yemek alışkanlıklarını uzun vadede değiştirmediğinde tedavi yetersiz kalır­­. Dolayısıyla konu elzem olarak beyinsel ve duygusal süreçlere dayanıyor­. Psikolojik destek yalnız başına ya da diyet, ilaç ve cerrahi müdahaleye paralel bir şekil­de uygulanabiliyor­.

Kilo problemi­nin ne­denleri için ne söylenebilir?
Kilo sorunu ve obezite karışık bir tablo olarak önümü­ze çıka­bilir­­. Kişi­nin kilo sorununu incelendiğinde, genetik, endokrinolojik, nörolojik, çevresel ve duygusal çok farklı ne­denler meydana gele­bilir­­. Bunlar yalnız başına ya da birbiriyle etkileşim içinde kişi­nin bünyesi­ni etkilemektedir­­. Sorunun etiyolojisi­ni doğru tanımlamak, tedavi amaç­lı de yol gösterici olmakta­dır­­. 

Bu alan­da psikolojik destek ne kadar işe yarar?

Beslenmek bir davranıştır ve davranış değişik­liği psikoloji­nin konusudur­. Diyet ve egzersize paralel bir şekil­de uygulanmakta olan bilişsel* davranışçı psikoterapilerin, kilo verme ve verilen  kiloyu tutmada en  tesirli metod olduğu bilinir­­. Yeme alışkanlıkları­nın arkasın­da düşünceler, duygular ve ilişkilerle ilgili etkenler bulunmaktadır­­.  Kişi, bu faktörlerin farkına varma­sı ve ihtiyacına hizmet edecek şekil­de yeniden  yapılandırma­sı yönünde desteklenir­­. Örnek verecek olursak bir kişi günde yaklaşık 50* 60 defa yiyecek seçer ve bunu otomatik olarak geçmişten  getirdiği alışkanlıklar doğrultusun­da yapmakta­dır­­.  Farkındalık geliştirmek ve yeni alışkanlıklar edinmek gelişmekte olan kaslar gibidir; odaklanmak, emek vermek, üstün­de çalışmak gerekir­­. Profesyonel destek almak, kişi­nin kendini, bedeni­ni ve yemek alışkanlıklarını daha öncekin­den  farklı ele almasına imkan vermekte­dir­­.

Diyet yapmak kişi­nin kilo sorunu ile savaşın­da ne kadar etkilidir?
Araştırmalar, dönemsel diyetlerle zayıflayan 10 kişiden  9’unun en  az eskisi kadar kilo aldığı izlemlenmiştir­­. Geçici olarak diyet uygulamak, kalıcı sonuç getirmez­. Bu noktada biz daha derin bir teşebbüs sistemi uyguluyoruz­. Kilo problemi­ni bir belirti olarak ele alırsak, belirtilerin zemininde yatan dinamikleri fark etmek, yemenin hangi ihtiyaçlara hizmet ettiğine yönelik iç görü geliştirmek büyük ehemmiyet taşımakta­dır­­.  Aksi takdir­de kişi­nin eski alışkanlıklarına geri dönme meyilinde olma­sı doğaldır­­.  Alanın­da uzman bir psikoterapistin konu ile alakalı olarak eşlik etmesi, kişi­nin motivasyonunu fazlalaştırır­­.

Psikolojik destek verirken  hangi konuları öne çıkarıyorsunuz?
Psikolojik destekte süreç her zaman danışanın ihtiyacına göre yapılandırılır­­. Kimisi için yemek alışkanlığı­nın düzensizleştiği hal­ler yolcu­lukve sosyal ortamlar olurken, başka birisi içinse yalnızlıktır­­. Konular değişik olabilmektedir, fakat her zaman benzeyen  bir tema vardır: Sınır­­. Kilo sorunu olan birçoğu kişi, sınırlarını kilo aldıracak yiyeceklere fazla açıyordur­. Belki bazı zamanlar sınırını çok katı tutup yemeyi reddediyordur; fakat bir uç genel­de diğeri­ni beraberinde getirir­­. "Tıkabasa yemek yeme" (binge eating) olarak tanımlanan kısa zaman­da çok kalorisi ­ yüksek yiyeceklerin tüketildiği hal­ler ola­bilir­­. ‘Gece yemek sendromu’ dediğimiz, kişi­nin akşam saat 7’den  sonra yüksek kalori aldığı hal­ler ola­bilir­­. Kişi­nin kilo ve yemek hikayesi değerlendirilerek, riskli hal­ler tayin edilmektedir­­. Kişi­nin ne çe­şit haller­de kendisi­ni yiyeceklere fazla açtığını, ihtiyacın­dan fazla yediği­ni saptamak ve sınır koyma becerileri üstün­de çalışmak gerekir­­. Geçmişten  getirdiği, kendisi­ni sabote edici yemek alışkanlıklarına, yemek miktarlarına, sosyal ortamlar­da yaşadığı yemek baskısına bakmak gerekir­­. Bununla birlik­te bedenin sinyalleri­ni duymayı öğrenmek, açlık* tokluk farkındalığı ve çevresel faktörleri düzenleme konuları üstün­de de çalışılır­­. Bunlar direkt kilo yönetimine yönelik konular, elbet­te bir de obeziteye bağlı ya da obeziteye sebep olan psikolojik şikayetler ve psikiyatrik rahatsızlıklar bulunmakta­. Onlar da ayrıca ele alınmaktadır­­.

Obezite sorunu yaşayan insanların kendi bedenleriyle ilişkisi nasıl olur?
Kişi­nin bedeni hakkındaki düşünceleri ve duyguları, bedeni­ni nasıl algıladığını gözler önüne serer­. Kilo sorunu yaşamak, menfi beden  algısı için bir risk faktörüdür­. Daha detaylandıracak olursak, kilo problemi­nin çocukluk süreci boyunca başladığı haller­de kişi dalga geçilmiş ve eleştirilmişse, damgalayıcı ve ayırımcı bir ortamda bulunuyorsa, kilo alma* verme döngüsü içerisinde tıkanırcasına yemek davranışı sergiliyorsa, beden  algısı­nın menfi olma olasılı­ğı oldukça yüksektir­­. Olumsuz beden  algısıyla ilişkisi olan olarak, bedeni kişi­nin kendisi­ni eleştirdiği, kendisi­ni sevmediği bir alan haline gele­bilir­­. Öte yan­dan beden  hepimiz için en  temel olandır­­.  Açlık, tokluk, gerilim, gevşeme, zevk, ağrı gibi duyumsamalarla bize varoluşumuza dair devamlı bilgi vermekte­dir­­. Kilo verme süreci boyunca beden  ilişkisi üstün­de çalışırız­. Kişi­nin bedenine yeniden  temas etmesini, açlık–tokluk durumlarını fark etmesini, bedeninde olumlu deneyimler yaşamasını destekleriz­.

İlgili aramalar: stres kilo aldırır mı, stres kilo yapar mı, stres şişmanlatır mı