30 Mart 2012 Cuma

Gebelikte Vitamin ve Mineral Desteği

Sponsorlu Bağlantılar:

GEBELİKTE VİTAMİN MİNERAL DESTEĞİ

Bazı doktorlarda hamile kadınlara vitamin ve mineral takviyeli tabletlerin alınması için bir ısrar alışkanlığı doğmuştur. Bir çok kadın da bunu alışkanlık haline getirir. Hatta kendisine doktoru bir hamilelik hapı tavsiye etmediği halde onu yetersiz bulabilir. Hamilelikte kullanılan destekleyici haplar genellikle çeşitli mineralleri ve vitaminleri kapsar. Bu minerallerden bazılarının gerekliliği kuşkuludur. Bu haplar hamile kadınlar tarafından düzenli bir şekilde alınırsa da benim kanımca bunların içindeki vitamin ve mineraller vücuttan atılarak lağımlarda biriken diğer hap ve ilaçlardan çıkmış maddelerin yanına gider. Zengin ülkelerde, özellikle bu ülkelerin zengin vatandaşları tarafından ortaya atılan şu sorunun cevaplandırılması gerekir. «Hamilelikte alman besinleri ilaçla artırmak gerekli midir?» Bunlara harcanan para diğer bazı doğal besinlere harcansa daha iyi olmaz mı? Bunların cevabı "evet" olmalıdır. Kadınların çoğu iyi gıda aldıkları takdirde hamilelikleri esnasında yardımcı ilaçlara gereksinim duymazlar. En fazlasından günde bir tane demir kapsayan hap almaları yeterlidir. Zengin toplumlarda %10 ve geri kalmış ülkelerde %90 oranındaki fakir kadınların demirli ilaçlardan çok proteinle desteklenmeleri gerekir. Bu kadınların çoğu doğum öncesi bakımından ve yeterli besinden yoksundur ve çoğunlukla hamilelik boyunca destekleyici haplar alamazlar. Bunların gereksinimleri ekonomik durumları iyi olan kadınlardan çok daha fazladır.

hamilelikte gebelikte vitamin mineral takviyesi vitamin hapları gebelikte kilo artışı hamilelikte kaç kilo alınır

Bebek bekleyen kadın dengeli bir perhiz uygulamalı, doğum öncesi bakımı yeterli olmalı, daha önce de belirtildiği gibi kanındaki hemoglobin miktarını saptamalı ve demir tuzu kapsayan (hangi demir tuzu olduğu önemli değil) haplar almalıdır. Bu haplar hamileliğin 14. haftasından sonra hergün alınmalıdır, fakat arada birkaç gün atlanırsa bu önemli değildir. Hamile kadınlara folik asit de verilmektedir. Bu vitamine ilk kez yeşil sebzelerin yapraklarında bulunması ve folium kelimesinin Latince yaprak anlamına gelmesinden ötürü folik asit denilmiştir. Bu vitamin hücrelerin gelişmesi için gerekli olup vücutta az miktarda depo edildiği için düzenli bir şekilde alınmalıdır. Hamilelikte, özellikle son 10 haftada, bu gereksinim önemli oranda artar, hamile kadının kanındaki folik asit miktarı azalma gösterir. Alınan besinler arasında az suyla az pişirilmiş sarı veya yeşil yapraklı sebzeler varsa buna ek olarak folik asit haplarının alınması gerekli değildir. Fakat bebek anneden fazla miktarda folik asit aldığı için ikiz çocuk taşıyan anneler bu vitaminle desteklenmelidir. İhtiyaç duyduğu miktar çok az olup hamileliğin yalnızca 30. haftasından sonra gereklidir. Bu vitamin ancak doktora danışıldıktan sonra alınır.

Öyleyse hamilelikte vitamin ve mineral haplarının durumu nedir?

Her gün alınacak bir demir tabletinin ve özel durumlarda bir folik asit tabletinin dışında zengin bir toplumda yaşayan ve fakir olmayan hamile kadının ilaç şirketleri tarafından çekici bir şekilde piyasaya sunulan vitamin tabletlerine ihtiyacı yoktur.

GEBELİKLE BİRLİKTE KİLO ARTIŞI

Ne kadar kilo almasının sakıncasız olduğunu belirlemek için bebek bekleyen annenin hamilelikte kilosunu artıran çeşitli şeyleri incelemek yararlıdır. Dölütün, plasentanın ve dölütün içinde yaşadığı sıvının bu artışa katkıları olduğu ortadadır. Aynı şekilde rahmin ve göğüslerin artan ağırlığı da belirgindir. Açık olmayan tek şey bebek bekleyen kadının damarlarında dolaşan artmış kan hacminin kilo artışına etkisidir.

İlgili olan iki etmen daha vardır. Birincisi, annenin dokularındaki artan miktarda yağ birikimidir. Bunun yarısı perhizde yenilen aşırı karbonhidrattır; diğer yarısıysa hamilelik hormonlarıyla ortaya çıkan doğal bir olaydır. Birikmiş yağın miktarı değişir, fakat ortalama olarak 2.000 gramdır diyebiliriz. İnsanın doğal gelişmesinin hamilelikte olan bu yağ birikimine yol açtığına inanılmaktadır; böylece anne daha sonra bebeğin bakımında ve beslenmesinde gerekli olacak fazla enerjiyi depo etmektedir. Ve nihayet yine hamilelik hormonları nedeniyle de vücutta su toplanır. Bunda da miktar değişkendir, fakat aşağı yukarı yarısı hamileliğin son haftasında olmak üzere 4 litre su birikir.

Hamilelikte kilo artışını çeşitli etkenlerin nasıl etkilediğini gösteren bir tablo yapmak mümkündür:

Dölüt, plasenta ve amniyotik sıvı 4400 gr.

Rahim ve göğüsler - 1100 gr.

Kandaki artış - 1000 gr.

Biriken yağ - en çok 2000 gr.

Toplanan su - en çok 4000 gr.

Toplam: 12.500 kg.

Görüldüğü gibi, toplam 12.5 kilo hamilelikte doğal bir kilo artışıdır. Bundan dolayı hastadaki kilo artışını kesinlikle kısıtlayan doktorlar gereğinden fazla sert davranmaktadırlar.

Kilo artışı hamilelik boyunca eşit tempoyla meydana gelmez. 20. haftadan sonra dölüt hızla kilo alır, artan miktarlarda yağ birikir ve toplanan sıvı daha fazladır. Aslında, ilk 20 haftada umulan kilo artışı 3.5 kilo, son 20 haftada da 9 kilodur ve bunun doğal olduğu düşünülür. Tabiî, bireysel farklılıklar vardır. Boyuna göre kilosu az olan, bebek bekleyen bir kadın kilo alması için cesaretlendirilebilir ve kilosu fazla olan hamileyi de sertlikle çok kilo almaması söylenebilir.

Hamileliğin son 20 haftasındaki haftalık kilo artışı kilodaki tüm artıştan çok daha önemlidir. Bir haftada bir kilodan fazlası aşırı yağ veya sıvı birikimini belirtir. Bu hamilelikte kan zehirlenmesi nin ilk belirtisi olabilir, böylece bebek bekleyen kadın hamileliğinin son 20 haftasında haftada yarım kilodan veya bir kilodan fazla artışı önlemelidir.

Son bir nokta. Bebek bekleyen kadın hamileliğinde 16 kilodan fazla almışsa fazla kiloları atması hemen hemen imkânsız olacaktır. Giysileri vücuduna uymayacak, zarif görüntüsü bir anı olacak ve belki de kocası yakınacaktır. Böyle bir şey de gerçekten tedirgin edici olacaktır.